Dolar 34,1769
Euro 37,8321
Altın 2.909,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 27 °C
Açık

Süper Besinlerin Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

06.07.2023
25
A+
A-
Süper Besinlerin Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

Süper besinler, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için oldukça önemlidir. İnsan sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunan süper besinler, antioksidanlar, omega-3 yağ asitleri, vitaminler ve mineraller gibi farklı besin öğeleri içerir. Antioksidanlar, vücuttaki serbest radikallerin yok edilmesine yardımcı olurken, omega-3 yağ asitleri ise kalp sağlığı için oldukça önemlidir.

Aynı zamanda süper besinler beslenmenin gücünü de ortaya koyarlar. Örneğin, karalahana ve yulaf gibi süper besinler, içerikleri ve sağlığa faydaları nedeniyle Besin Piramidi’nde yer alır.

Omega-3 ve vitaminler de bu besin grubunun önemli bir parçasıdır. Omega-3 yağ asitleri neler içerdikleri, ne kadar tüketilmesi gerektiği, takviye alınması gerekip gerekmediği ve hangi kaynaklarda bulundukları konuları, detaylı bir şekilde ele alınır. Vitaminler ise C ve D vitamini açısından ele alınır ve vücut için ne kadar önemli oldukları anlatılır.

Antioksidanlar

Antioksidanlar, vücudumuzdaki serbest radikallerin yol açabileceği zararlı etkileri engelleyen maddelerdir. Serbest radikaller, oksidasyon süreci sırasında ortaya çıkar ve hücre hasarına neden olabilirler. Antioksidanlar, oksidasyon sürecini yavaşlatarak serbest radikallerin oluşmasını önler ve böylece hücrelerin sağlıklı kalmasını sağlar.

Bunun dışında, antioksidanlar bağışıklık sistemi fonksiyonunu arttırır, kansere karşı koruyucu etkileri vardır ve kronik hastalıkları önleyici bir rol oynarlar. Antioksidanlardan bazıları C vitamini, E vitamini, selenyum, beta-karoten ve glikozinolatlar gibi bileşiklerdir.

Antioksidanlar, meyve ve sebzelerden elde edilen besinlerde bol miktarda bulunur. Yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, çilek, böğürtlen ve kırmızı üzüm gibi meyveler, antioksidanlar açısından zengin besinlerdir. Bunun yanı sıra, antioksidan açısından zengin olan yeşil çay, kahve ve bitter çikolata gibi gıdalar da tüketilebilir.

Omega-3

Omega-3 yağ asitleri vücudumuzda en iyi bilinen besinlerden biridir. EPA (eikosapentaenoik asit), DHA (dokosaheksaenoik asit) ve ALA (alfalinolenik asit) dahil olmak üzere üç tür omega-3 yağ asidi vardır. Yapılan araştırmalara göre Omega-3 yağ asitleri, kalp hastalığı riskini azaltmaya ve beyin sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir. Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda inflamasyonu azaltabilir ve depresyon tedavisinde kullanılabilir. Omega-3 yağ asitlerinin ton balığı, somon, balık yağı, chia tohumu, keten tohumu, ceviz ve soya fasulyesi gibi yiyeceklerde bol miktarda bulunur. Günde iki porsiyon ya da 250-500 mg omega-3 takviyesi önerilir.

Omega-3 kaynakları

Omega-3 yağ asitleri vücut için oldukça önemlidir ve {balık, keten tohumu, kırmızı et, ceviz ve soya fasulyesi gibi} birçok besinde doğal olarak bulunur.

Balık omega-3 açısından zengin bir kaynaktır. Özellikle somon, uskumru, sardalya ve ton balığı gibi yağlı balıklar omega-3 bakımından oldukça zengindir. Haftada en az iki kez omega-3 açısından zengin balık tüketmek önerilir.

Keten tohumu da omega-3 açısından zengin bir besindir ve salataların, yoğurtların veya smoothielerin içine eklenerek tüketilebilir.

Kırmızı et omega-3 açısından daha düşük bir kaynaktır, ancak yine de yararlıdır. Cevizdeki omega-3 yağ asitleri, yiyeceklerle tüm omega-3 alımının yaklaşık %10’una katkıda bulunur. Soya fasulyesi ve ürünleri, vegan ve vejetaryenler için iyi bir omega-3 kaynağıdır.

Haftada en az iki kez omega-3 açısından zengin balık tüketmek veya alternatif olarak takviye almak, vücudun ihtiyacını karşılamak için yeterli olacaktır.

Balık

Balık, omega-3 açısından en zengin besinlerin başında gelir. En önemli omega-3 kaynaklarından biridir. Balık tüketmenin, kalp-damar hastalıklarından kansere kadar birçok hastalığı önlemeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA bakımından zengin olan somon, ringa balığı, alabalık, sardalya ve mezgit gibi soğuk su balıkları, diğer balık türlerine göre daha fazla tercih edilmelidir. Günde 2-3 porsiyon balık tüketmek, vücudun omega-3 ihtiyacını karşılamak için yeterlidir. Ancak, balığı kızartarak değil, ızgara ya da fırında pişirerek tüketmek tercih edilmelidir.

Omega-3 açısından zengin olan balık türlerinin yanı sıra, omega-3 yağı takviyesi olarak da balık yağı kapsülleri tercih edilebilir. Doktor önerisi olmadan yüksek dozda omega-3 takviyesi alınması ise sağlık açısından risk taşır. Balık tüketiminde dikkat edilmesi gereken diğer faktörler ise, balığın türüne ve yaşına göre değişen cıva seviyeleridir. Balık çiftliklerinde yetiştirilmiş balıkların, doğal ortamlarında yetişen balıklara göre daha düşük omega-3 içeriğine sahip olabileceği unutulmamalıdır.

Keten tohumu

Keten tohumu, omega-3 açısından zengin olan süper besinlerden biridir. Yaklaşık 1 çorba kaşığı keten tohumu, günlük omega-3 alımı için önerilen miktarın %100’ünü karşılar. Ayrıca lif içeriği de yüksek olan keten tohumu, sağlıklı bir sindirim sistemi için önemlidir.

Keten tohumu, salataların içine karıştırılarak veya smoothie’lere katılarak tüketilebilir. Ayrıca, keten tohumu yağı da omega-3 kaynağıdır. Ancak yağ, yüksek kalorili olduğu için ölçülü tüketilmelidir.

Keten Tohumunun Kullanım OlanaklarıMiktarı
Smoothie1 çorba kaşığı
Salata2 çorba kaşığı
Ekmek yapımında1 çorba kaşığı

Omega-3 takviyeleri

Omega-3, insan sağlığı açısından son derece önemli bir besin öğesi olarak bilinmektedir. Ancak, bazı insanların diyetleri yoluyla yeterli miktarda omega-3 tüketmeleri zor olabilir. Bu nedenle, omega-3 takviyesi almak isteyenler için belirli öneriler vardır.

Omega-3 takviyelerinin miktarı, bireyin yaşı, cinsiyeti ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, günde en az 250-500 mg EPA ve DHA alınması önerilmektedir. Ancak, bazı durumlarda, daha yüksek dozlar önerilebilir.

Omega-3 takviyeleri genellikle balık yağı formunda sunulur. Bu takviyelerin kalitesi büyük ölçüde üretim yöntemine bağlıdır. Bireyler, doğal şekilde elde edilen ve yüksek kaliteli balık yağına sahip omega-3 takviyeleri seçmeye özen göstermelidir.

Omega-3 Takviye TürleriAçıklama
TrigliseritDoğal olarak elde edilen ve yüksek kaliteli balık yağı kullanılarak üretilen omega-3 takviyeleridir.
EsterBazı omega-3 takviyeleri, yağın esterleştirilmesi yoluyla yapılır.
FosfolipidBazı araştırmalara göre, fosfolipid formundaki omega-3 takviyeleri, daha yüksek biyoyararlanım oranına sahiptir.

Eğer doktorunuz ya da diyetisyeniniz omega-3 takviyesi önerdiyse, marka seçimine ve doğru miktarda almaya dikkat etmek önemlidir. Ayrıca, omega-3 takviyelerini almaya başlamadan önce, olası yan etkiler ve olası ilaç etkileşimleri hakkında uzmanınıza danışmanız gerekmektedir.

Beslenme Gücü

Sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazlarından biri sağlıklı beslenme alışkanlıklarıdır. Bu alışkanlıkların arasında süper besinlerin tüketimi oldukça önemlidir. Süper besinler, yüksek besin değerleri sayesinde vücudun ihtiyacı olan birçok vitamini, minerali ve antioksidanı içerirler.

Bununla birlikte, süper besinlerin faydaları sadece besinlerdeki vitamin ve minerallere dayanmaz. Bunun yanı sıra, vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya ve sağlıklı hücrelerin korunmasına yardımcı olan antioksidanlar da içerirler. Omega-3 yağ asitleri, hücre sağlığı ve fonksiyonları üzerinde olumlu etkileri olan bir diğer süper besindir.

Chia tohumları, brokoli, koyu yapraklı yeşillikler, avokado ve kırmızı meyveler gibi birçok sağlıklı gıda süper besinler arasında yer alır. Bu besinler vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlamakla birlikte, antioksidanlar ve Omega-3 yağ asitleri açısından da zengindirler.

  • Avokado, kalp sağlığını korumaya yardımcı olan doğal bir antioksidan kaynağıdır.
  • Bitter çikolatanın, vücuttaki serbest radikallerle savaşan yüksek bir antioksidan kapasitesi vardır.
  • Keten tohumları ve ceviz, Omega-3 açısından zengin kaynaklar arasındadır ve beyin sağlığı için faydalıdır.
  • Brokoli, birçok vitamin ve mineral sağlarken, kanserle savaşmaya yardımcı olan sülfür bileşikleri de içerir.

Sağlıklı bir yaşam tarzı için, beslenmenize süper besinler ekleyerek vücudunuza gerekli olan besinleri sağlayabilirsiniz.

Karalahana

Karalahana, Kuzey Avrupa ve Asya’da yetişen bir sebzedir. İçeriğinde bol miktarda C vitamini, A vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi mineraller bulunmaktadır. Aynı zamanda, yüksek seviyelerde antioksidan bakımından zengin olduğu bilinmektedir.

Karalahana’nın sağlık açısından birçok faydası vardır. Antioksidanlar, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve kanserli hücrelerin büyümesinin önlenmesine yardımcı olabilirler. Karalahana, bu antioksidanlar açısından zengin olduğu için kanser ve diğer hastalıklara karşı koruyucu bir etkisi olabilir.

  • Karalahana, bağışıklık sistemini destekler.
  • Karalahana, kolesterol seviyelerini düşürücü özellik gösterir.
  • Karalahana, kemik sağlığı için önemli mineraller içerir.
  • Karalahana, sindirim sistemi sağlığına yardımcı olur.
  • Karalahana, göz sağlığını korur.

Ayrıca, karalahana suyu da sağlıklı ve besleyici bir içecektir. Karalahana suyu, cilde faydalı olur ve kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Yüksek lif oranı sayesinde de sindirim sistemi sağlığını korumak için tüketilebilir.

Yulaf

Yulafla ilgili bilinmeyen gerçeklerden biri, yulafın glütensiz bir tahıl olmasıdır. Bu nedenle, glüten hassasiyeti olanlar da tüketebilirler. Yulaf, yüksek oranda antioksidanlar, lifler, proteinler ve vitaminler içerir. Ayrıca, beta-glukan olarak bilinen özel bir lif türü açısından zengindir ve kolesterol seviyesini düşürmede etkilidir.

Günlük yulaf tüketimi, birçok fayda sağlar. Yulaf tüketimi, kalp hastalığı, diyabet, kanser ve obezite gibi birçok rahatsızlıktan korunmaya yardımcı olur. Sabahları yulaf ezmesi ya da yulaf lapası tüketmek, vücut için mükemmel bir enerji kaynağıdır. Yulaf, özellikle sporcular ve aktif yaşam sürenler için ideal bir besindir.

Günlük yulaf tüketimi en az 3 porsiyon olarak önerilmektedir. En pratik ve yaygın yulaf tüketim biçimleri yulaf ezmesi, yulaf lapası, yulaf unlu tarifler, smoothie ve granola gibi kahvaltı alternatifleridir. Yulaf, hemen hemen her türlü meyve, ceviz, tarçın, çikolata gibi malzemelerle harmanlanabilir ve lezzetlendirilebilir. Günlük beslenmede yulaf tüketimi, vücut için gerekli sağlık açısından faydaları sağlar.

Vitaminler

Vitaminler, vücudumuzun sağlıklı kalması için gereken önemli besin öğeleridir. Vücudumuz bazı vitaminleri kendisi üretemez, bu yüzden dışarıdan besinlerle almak zorundayız. En önemli vitaminlerden bazıları A, B, C, D, E ve K’dir. A vitamini göz sağlığı için önemlidir, B vitamini vücudumuzdaki hücrelerin işleyişinde görevlidir, C vitamini bağışıklık sistemimizi güçlendirir, D vitamini kemik sağlığı için gereklidir, E vitamini ise hücreleri korumaktan sorumludur. K vitamini ise kan pıhtılaşması için önemlidir. Vitaminlerin bulunduğu besinler arasında portakal, havuç, ıspanak, balık, süt ve yumurta yer alır. Yeterli vitamin almak, sağlıklı bir yaşam için önemlidir.

C Vitamini

C vitamini bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, cilt sağlığı ve enfeksiyonlara karşı korunma açısından önemlidir. C vitamini açısından zengin besinler arasında, turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt), kivi, çilek, brokoli, domates ve kırmızı biber yer alır. Bu besinler aynı zamanda güçlü antioksidanlar içerir ve kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. C vitamini takviyeleri genellikle grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlardan korunmak için kullanılır ve gereksinimlerin karşılanmasına yardımcı olabilir.

  • Bağışıklık sistemi fonksiyonunu destekler.
  • Cilt sağlığına katkı sağlar.
  • Kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir.

Besinlerin taze olarak tüketilmesi en iyi sonucu verir, ancak işlem görmüş meyve suları ve donmuş sebzeler de C vitamini kaynaklarıdır. Ayrıca, çay ve kahve C vitamini emilimini engelleyebilir, bu nedenle bu içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.

D Vitamini

D vitamini, insan vücudu için oldukça önemlidir. D vitamini eksikliği, genellikle güneş ışığından yeterli miktarda faydalanamamak, beslenme yetersizliği veya sorunlu bir gastrointestinal sistem ile ilişkilidir. D vitamini eksikliği, kemiklerin zayıflamasına neden olabilir ve çocuklarda raşitizme sebep olabilir. Vücutta yeterli miktarda D vitamini sağlamak, beslenme ve güneş ışığından yararlanmakla mümkündür. D vitamini, balık, karaciğer yağı ve süt gibi bazı besinlerde bulunur. Ayrıca D vitamini takviyeleri de mevcuttur ve genellikle günde 600-800 IU miktarında önerilir. Ancak takviyeler alınırken doktor önerileri dikkate alınmalıdır.

Mineraller

Mineraller, insan vücudu için oldukça önemli olan birçok unsuru kapsar. Bunlar arasında kalsiyum, demir, çinko, magnezyum ve fosfor gibi mineraller yer alır. Bu mineraller, kemiklerin güçlenmesi, kasların işleyişi, hücre fonksiyonları, kan üretimi ve insan metabolizması için hayati önem taşır.

Kalsiyum, kemiklerin sağlıklı büyümesi ve güçlenmesi için gereklidir ve ayrıca sinir ve kas fonksiyonları için de önemlidir. Süt, yoğurt, brokoli ve peynir gibi süt ürünleri, kalsiyum açısından zengin kaynaklar arasındadır.

Demir, vücudun oksijen taşıma kapasitesini arttırır ve kan üretimine yardımcı olur. Kırmızı et, ıspanak ve mercimek gibi besinler, demir açısından zengindir.

Çinko, bağışıklık sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesinde ve hücre yenilenmesinde önemli bir rol oynar. Istakoz, sığır eti, tavuk ve nohut, çinko kaynaklarıdır.

Magnezyum, kemiklerin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve güçlenmesi için önemlidir ve aynı zamanda kalp sağlığı için de gereklidir. Badem, ıspanak ve kaju, magnezyum açısından zengin kaynaklar arasındadır.

Fosfor, kemik ve diş sağlığı için önemlidir ve ayrıca hücre fonksiyonlarının düzenlenmesinde de rol oynar. Sığır eti, süt, tavuk ve ton balığı, fosfor kaynaklarıdır.

Sonuç olarak, mineraller sağlıklı bir yaşam sürdürmek için oldukça önemlidir. Çeşitli besinleri tüketerek bu minerallerin yeterli miktarda alınması sağlanabilir. Ayrıca, mineral takviyelerinin alınması da gerekebilir.

Kalsiyum

Kalsiyum, kemik ve diş sağlığı için önemli bir mineraldir. Süt ve süt ürünleri, kalsiyum açısından zengindir. Ayrıca yeşil yapraklı sebzeler, soya sütü, badem sütü, balık, tofu, kuruyemişler ve bazı tahıllar da kalsiyum kaynağıdır.

Bebekler için günlük kalsiyum alımı 260 mg, çocuklar için ortalama 700-1000 mg iken, yetişkinler için 1000-1200 mg tüketilmesi önerilir. Yaşlandıkça, kalsiyum emilimi azalır, bu nedenle yaşlılar için daha yüksek kalsiyum alımı önerilir. Aşırı miktarda kalsiyum tüketimi, böbrek taşı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kalsiyum KaynaklarıKalsiyum Miktarı (mg)
Süt (1 su bardağı)300
Mozzarella Peyniri (30 gr)210
Beyazfasulye (1 su bardağı)150
Kurutulmuş Erik (50 gr)135
Ispanak (1 su bardağı)120

Demir

Demir, vücuttaki kırmızı kan hücreleri için hayati önem taşıyan bir mineraldir. Demir açısından zengin besinler tüketerek anemi riskini azaltabilir ve genel sağlığınızı koruyabilirsiniz. Demir açısından zengin besinler arasında:

  • Kırmızı et
  • Kara nohut
  • Ispanak
  • Kabak çekirdeği
  • Kurutulmuş domates

Demir eksikliği, yorgunluk, soluk cilt, halsizlik ve zayıflık gibi belirtilere neden olabilir. Bu nedenle, demir açısından zengin besinleri diyetinize dahil etmek önemlidir. Ancak, demir takviyeleri kullanırken doz aşımı riski nedeniyle dikkatli olunmalıdır.

Beslenme Botu
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.